Kahve, sabah enerjisini artıran ve sağlığa birçok faydası olduğu belirtilen popüler bir içecektir. Prostat kanseri ve kalp yetmezliği riskini azaltması gibi etkileriyle öne çıkan kahve, bazı insanlar için riskli olabilir. Beslenme uzmanları, bazı sağlık koşullarına sahip kişilerin kahve tüketiminde dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. İşte kahve tüketiminden kaçınması önerilen gruplar…
Kahve, çoğu insan için güne başlamanın vazgeçilmez bir parçası olsa da, bazı sağlık koşullarına sahip bireyler için riskli olabilir.
Uzmanlar kahve tüketiminde dikkat etmesi gereken riskli grupları açıkladı.
Seattle merkezli kayıtlı diyetisyen beslenme uzmanı Angel Planells, “Kafein, irritabl bağırsak sendromunun (IBS) önemli bir semptomu olan ishal olasılığını artırmak da dahil olmak üzere bağırsak düzenini artırabilir” diyor. “Dolayısıyla IBS’niz varsa, kafeinli içecekleri sınırlandırmanız veya kaçınmanız gerektiğini belirtiyor.
Planells, “Glokomu olanlarda kahve tüketildiğinde göz içi basıncı artmaktadır, bu nedenle kahve alımının sınırlandırılması [veya] önlenmesi teşvik edilmektedir, ancak daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir” diyor.
Mount Sinai tarafından yapılan araştırmaya göre, daha fazla miktarda kafein içmek, zaten göz tansiyonu artışına yatkınlığı olanlarda glokom riskini artırmaktadır.
Kafein, idrara çıkma sıklığını ve aciliyetini artırabilir. Özellikle uzun yolculuklarda dikkatli olunmalı.
Kafein, kalp atış hızını ve kan basıncını geçici olarak yükseltebilir. Kalp rahatsızlığı olanların kahve tüketim miktarlarını doktorlarına danışmaları öneriliyor.
Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Koleji, hamile kadınların düşük, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riskini en aza indirmek için kafein alımını günlük 200 miligramla (yaklaşık iki fincan kahvede bulunan miktar) sınırlamalarını öneriyor. Hamilelikte yüksek kafein alımı, düşük riskini artırabilir.
Kafeinin bir uyarıcı ve idrar söktürücü olduğunu söylenyen uzmanlar, emziren bir annenin dehidrasyon riski altında olabileceği endişesi olduğunu belirtiyor. Amerikan Hamilelik Derneği, hamilelik ve emzirme döneminde kafeinden mümkün olduğunca kaçınılmasını önermektedir.
Kafein, uyku düzenini bozarak kalitesiz uykuya neden olabilir. Uzmanlar yatmadan en az altı saat önce kafein tüketiminden kaçınılması gerektiğini söylüyor.
Kahvenin içerisinde bulunan kafein uyarıcı bir maddedir. Bu da anksiyetesi olan bireylerin semptomlarının daha da ağırlaşmasına neden olabilir.
Sabahları içilen bir fincan kahvenin bağırsaklarını çalıştırdığını söyleyen birçok kişi bulunmaktadır. Ancak kronik ishal ile mücadele eden kişiler için bu durum oldukça tehlikelidir.
Epilepsi ve kahve arasındaki ilişkiyle ilgili sınırlı çalışmalar olsa da uzmanlar son bulguların yoğun kahve tüketiminin nöbet sıklığının artmasıyla ilişkili olduğunu gösterdiğini belirtti.
Çocuklarda kafein, kalp atış hızını artırabilir ve kaygıya neden olabilir. Ayrıca, besin alımını engelleyerek büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
Kafein, mide asidinin yemek borusuna kaçmasına yol açarak reflü semptomlarını kötüleştirebilir.