Hipertansiyon, vücutta gizlice ilerleyen ve kontrol edilmediği takdirde geri dönüşü olmayan hasara yol açan sessiz bir katildir. Vücutta hipertansiyonu tetikleyen çeşitli faktörlerden en yaygın olanı strestir. Stres ve hipertansiyon, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen iki yaygın sağlık sorunudur. İkisi arasındaki bağlantı, stresin hipertansiyonun hem nedeni hem de sonucu olması nedeniyle biraz karmaşıktır.
Hipertansiyon, kanın atardamar duvarlarına uyguladığı kuvvetin sürekli olarak çok yüksek olduğu kronik bir tıbbi durumdur. Normal kan basıncı 120/80 mmHg’nin altında olarak tanımlanır; burada “120” sistolik basınçtır (kalp attığında) ve “80” diyastolik basınçtır (kalp atışlar arasında dinlendiğinde). Hipertansiyon genellikle şu şekilde kategorize edilir:
1. Evre Hipertansiyon: 130-139/80-89 mmHg aralığındaki kan basıncı. Evre 2 Hipertansiyon: 140/90 mmHg veya daha yüksek kan basıncı.Uzun süreli hipertansiyon, kalp hastalığı, felç, böbrek yetmezliği ve görme kaybı gibi ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilir.Zamanla algılanan daha yüksek stres, hipertansiyon geliştirme riskinin artmasıyla ilişkilendirildi.
Journal of the American Heart Association’da (JAHA) yayınlanan 2019 tarihli bir çalışma, zaman içinde algılanan orta ve yüksek stresin, medyan 7 yıl boyunca sırasıyla %15 ve %22 oranında hipertansiyon geliştirme riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu buldu.
Bunun için araştırmacılar, 13 yıla kadar yıllık olarak değerlendirilen algılanan stres seviyeleri ile siyahlardan oluşan toplum tabanlı bir kohort olan Jackson Heart Study’de ortaya çıkan hipertansiyon arasındaki ilişkiyi inceledi. Hipertansif hastalarda stres prevalansı %84,3 olarak bulundu
Stres ve hipertansiyon arasında, esas olarak vücudun fizyolojik ve davranışsal tepkilerine dayanan son derece yakın bir ilişki vardır. Bir kişi stresli koşullara maruz kaldığında, vücut adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını serbest bırakarak “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler.
Bu hormonlar, kısa süreli hayatta kalmayı sağlamak için kalp atış hızını ve kan basıncını kısa süreliğine yükseltir; Ancak kronik stres vücudun uzun süreli yüksek alarm durumunda kalmasına neden olur ve bu da kan basıncının artmasına ve nihayetinde hipertansiyona yol açabilir.
Stres kişinin davranışlarını etkiler ve aşırı yeme, sigara içme, yüksek alkol tüketimi ve düşük fiziksel aktivite gibi sağlıksız davranışlar ortaya çıkabilir. Bu tür davranışlar zamanla kilo alımına, zayıf kardiyovasküler sağlığa ve yüksek tansiyona yol açar. Dahası, uyku stres tarafından kesintiye uğrar ve bu da ilgili durumlarını kötüleştirerek anksiyete ve depresyonu artırır ve kan basıncının düzenlenmesini zorlaştırır.Kronik stres ayrıca kan damarlarında iltihaplanmaya ve elastikiyetlerini azaltarak kanın düzgün bir şekilde akmasını zorlaştırarak doğrudan kardiyovasküler sistemi etkileyebilir. Araştırmalar, zorlu işler veya maddi sıkıntılar gibi yüksek stresli ortamlarda bulunan bireylerin hipertansiyon geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, stresi etkili bir şekilde yönetmek sağlıklı kan basıncını ve genel refahı korumak için çok önemlidir.
Stresin tek başına uzun vadeli yüksek tansiyona neden olduğuna dair bir kanıt yok. Ancak strese sağlıksız şekillerde tepki vermek kan basıncını yükseltebilir ve kalp krizi ve felç riskini artırabilir.Çok fazla alkol veya kafein içmek, sağlıksız yiyecekler yemek, çok fazla yemek yemek ve yeterince hareket etmemek gibi sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarının hipertansiyona yol açabileceğini uzmanlar söylüyor.
Stres kan basıncında ani bir artışa neden olabilir. Ancak stres ortadan kalktığında kan basıncı stresten önceki haline döner. Ancak kan basıncındaki kısa süreli artışlar kalp krizi veya felçlere neden olabilir ve zamanla kan damarlarına, kalbe ve böbreklere zarar verebilir. Hasar, uzun süreli yüksek tansiyonun verdiği hasara benzerdir
Meditasyon, derin nefes egzersizleri gibi stres azaltıcı aktiviteler stres hormonu seviyelerini düşürebilir ve duygusal dayanıklılığı artırabilir. Düzenli fiziksel aktivite sağlıklı kan basıncı seviyelerini korumaya yardımcı olur. Egzersiz, strese karşı koyan doğal ruh hali yükselticileri olan endorfinleri serbest bırakır. Meyve, sebze ve tam tahıl açısından zengin dengeli bir diyet ve yağsız proteinler kardiyovasküler sağlığı destekler. Tuz, kafein ve şeker alımını azaltmak stres kaynaklı kan basıncı artışlarını önleyebilir. İyi uyku hijyeni stres seviyelerini azaltır ve vücudun kendini onarmasına izin vererek kan basıncı düzenlemesini iyileştirir.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir.